31/07/2009

Do you fancy me?

Müstakbel sevgili adayına sorulması gereken bu suali, Marc by Marc Jacobs'ın 'Flights of Fancy' koleksiyonuna yöneltiyorum. Baykuş, kedi, güvercin ve fareyle süslü çantalar, anahtarlıklar, bozuk para cüzdanları ve kolyeler, sizlere sesleniyorum. Giysilerimin koluna girip onlara kur yapmak ister miydiniz?


Gölgelerin gücü adına

Aksesuar tasarımcısı Maiko Takeda'nın, metallerin üzerini elde işleyerek yarattığı aksesuarlar fevkalade. 'Cinematography' adını verdiği koleksiyonu, ilk bakışta geometrik formlu objelerden oluşmuş hissiyatı veriyor. Ancak, aksesuarların üzerine ışığın düşmesiyle birlikte gölgeler, gözleri beklenmedikle karşılaştırıyor. Umulmayanla karşılaşan gözler, fal taşı gibi açılıyor ve "Gölgelerin gücü adına" diye haykırıyor.









I have issues


Mesaj içerikli tişörtlere ve çantalara doyduğumu düşünürken tatilde Kenneth Cole'un 'I have issues' yazılı kanvas çantasına rastladım. Çantanın sahibesinin mail/SMS yazışmalarında tıpkı benim gibi Türk Dil Kurumu sözlüğü bilinciyle hareket etmesi mesajın ne kadar anlamlı olduğunu ortaya koyuyor. Her arızalı bünyeye bir 'I have issues' çantası gerek!

29/07/2009

Mad about you

Tüm sahte mutluluk oyunlarına, Valium'la gülümseyen biçare ev kadınlarına, çekilmez banliyö yaşantısına, anlamsız bebek patlamasına (babyboom) rağmen 1950'lere bayılıyorum. Dönemin iç daraltıcılığı ve ruh sıkıcılığında etkileyici bir yan olduğu kanısındayım. 50'lerin modası zaten tartışmasız favorim. Eldivenler, şapkalar, tütülü kabarık ve kloş elbiselerle ultra feminen kadınlardan biri olabilirdim ben de.
Geçtiğimiz yaz doya doya 50'lerin tadına varmak için Mad Men'den gözlerimi ayıramamıştım. MadMenYourself'i tıklayınca da kendi Mad Men karakterimi yaratırken mest oldum. İşte benim mamülüm olan Mad Men sahneleri:



28/07/2009

Where is the rendez vous?

Prada'nın kocaman mağazasının Nişantaşı'nı şereflendirmesine az kaldı. Lakin ben Paris'te 5 ay süresince açık kalacak olan pop-up Prada butiğine gitme arzusundayım. Dekorasyonunu Roberto Bachiocci'nin yaptığı butik, markanın 1913 yılında Milano'da açılan ilk mağazasının tasarımına atıfta bulunan detaylarla bezeli. Bunun için, Paris'te randevulaşalım!



Mektubumu buldun mu?

Alaçatı'dan ayrılırken yazdığım ve iptidai şartlarda zarfladığım küçük mektubum sahibini buldu mu meraktayım. Bu yüzden, Vivienne Westwood'un pul kolyeleriyle karşılaşmak daha da önem ihtiva etti benim için.
Westwood'un dünya çapındaki ortaklarına istinaden Tokyo, Londra, Milano, Seul ve Hong Kong ibareli üretilen pul kolyelerden sadece 300 adet bulunuyor. Her şehrin isminin yazdığı pula, şehre has bir tasarımın bulunduğu başka bir pul eşlik ediyor.

27/07/2009

Lomo Diary

Tatil günlerimin en müstesna dakikalarını dondurup Lomo'mun içine yerleştirdim!













21/07/2009

Tatil dolayısıyla kapalıyız

Yarın itibariyle kafamın tepesinde taşıdığım tüm algı antenlerimi kapatıp tatile gidiyorum. Şalterlerim kapalı durabilecek miyim bilemiyorum. Planım bir süreliğine beynimi rölantiye almak.
Yokluğumda kelimelerime özlem duyanlarınız olursa eski yazılarımı okuyarak hasret giderebilir :)
ARRIVEDERCI!

Dostum doğa

Stella McCartney'nin ne kadar doğa dostu bir tasarımcı olduğu hakkında edecek çok kelamım var aslında. Ancak yazmaya başlarsam uçağımı kaçırabilirim. Bu yüzden şimdilik sonbahar-kış koleksiyonunun Bambi'li kampanya çekimine bakmakla yetinin. Tatil dönüşünde detaylı bir şekilde anlatırım :)



Me, myself & I

Daha önce bu blogun çatısı altında kendisine methiyeler düzdüğüm Eylül Aslan'ın fotoğraflarında bu kez ben varım. Böyle buyrun:












19/07/2009

Precious

Precious and fragile things

Need special handling

My God what have we done to You?

We always try to share

The tenderest of care

Now look what we have put You through...

Things get damaged

Things get broken

I thought we'd manage

But words left unspoken

Left us so brittle

There was so little left to give.

Angels with silver wings

Shouldn't know suffering

I wish I could take the pain for You

If God has a master plan

That only he understands

I hope it's Your eyes he's seeing through

Things get damaged

Things get broken

I thought we'd manage

But words left unspoken

Left us so brittle

There was so little left to give

I pray You learn to trust

Have faith in both of us

And keep room in Your heart for two

Things get damaged

Things get broken

I thought we'd manage

But words left unspoken

Left us so brittle

There was so little left to give










Ellen von Unwerth'in yarattığı fotoğraf karelerindeki Lolita'msı tat harika. Depeche Mode'un 'Precious' parçasını, American Elle'de yer alan bu çekime ve kendime ithaf ediyorum.
Okura PS. Bu aralar kelime tasarrufuna gittiğim ve çok yazamadığım gözünüzden kaçmamıştır. Yetiştirmem gereken yazı sayısı boyumu aştığı için bu tasarrufa gitmek durumundayım. Borç haneme yazın; daha sonra telafi ederim yazmadığım günleri. Alacaklı gibi blogumun kapısına dayanmak yok ama.