Şişkin egoları bir kenara bırakırsak, benim için moda haftası şu degrede lomo fotoğraflarından ibaretti. Uçuk renklerdeydi. Hayal görmek gibiydi. Ne Kate Lanphear'ın "We Americans wanna go home" beyanatıydı ilgimi çeken, ne de front row'da illa ki ben oturacağım tepişmeleri. Pascal ve Pelayo'yla geçen saatlerdi kıymetli olan. Pascal'ın yarı hayal dünyasında yaşayan halleriydi. Bir de Burak'la Bonnie and Clyde gibi olmamızdı.
PS. Moda haftası eleştirisi/övgüsü yapamayacak kadar yorgunum. Ancak yaratıcılığı ve gerçekliğiyle beni büyüleyen bir yazıyı tavsiye etmeden edemeyeceğim. Ayşecan İpek, tüm alkışlarım size efendim!
No comments:
Post a Comment