17/10/2008

Yeni sezon modasının başrol oyuncuları

Vizyona girecek olan hiçbir filmin oyuncuları modanınkiler kadar merak uyandırıp ses getiremez. Yeni sezonda podyumların başrollerinde ‘Koket Leydi’den ‘Femme Fatale’e, ‘Sicilyalı Büyükanne’den ‘Bohemya Güzeline’ne kadar birçok farklı karakter yer aldı. Hazırsanız sezon modası gösterimimiz başlıyor.

Moda tasarımcıları yeni sezonda çok çeşitli karakterlere yer verdikleri koleksiyonlarla huzurlarınızda. Moda gurularını bile hayrete düşürecek zenginlikteki personaların biraz kafa karıştırıcı olduğu yadsınamaz. Koleksiyonlara göz atan kadınların kendilerini “Bu karakterlerden hangisine daha yakınım acaba?” diye kara kara düşünürken bulmaları an meselesi. Ama ümitsizliğe kapılmak için henüz çok erken. Tasarımcıların hayal dünyasının mahsulü olan bu karakterlerin tarzlarının bire bir hayata geçirilmesinin imkansız olduğunu hepimiz biliyoruz. En iyisi yeni sezon stilini oluşturmak için her bir karakterin tarzını belirleyen kilit parçalardan faydalanmak. Çeşitli tarzlardan topladığınız kıyafet ve aksesuarları kendi stilinze uyarladığınızda yeni sezonu karşılamaya hazır hale geleceksiniz.

Mimari dokunuş
Coco Chanel’in 1960 yılında söylediği “Moda, mimaridir. Tıpkı onun gibi tamamen proporsiyonlarla ilgilidir” sözü bu sezon birçok tasarımcının kulağına küpe olmuşa benziyor. Sezonun en zihin açıcı gelişmesi tasarımcıların mimariden feyz alarak yarattığı kıyafetler oluyor. Güçlü kesim tekniklerinin kullanıldığı tasarımlar, akla 80’li yılların geometrik formlarının yaratıcıları Claude Montana ve Thierry Mugler’ı getiriyor. Yves Saint Laurent, Balenciaga, Lanvin ve Louis Vuitton koleksiyonlarında Montana ve Mugler etkisi göze çarpıyor.
Koi Suwannagate ve Martin Grant’ın hazırladıkları koleksiyonlarda yakalar ve omuzlardaki net ve keskin çizgilerle boyun ve omuzlar vurgulanıyor.
Hanım hanımcık bildiğimiz küçük siyah elbise bile sezonun keskin hatlarından nasibini alıyor. Nicolas Ghesquiere, Balenciaga için tasarladığı derin yırtmaçlı küçük siyah elbiseyi sivri burunlu ayakkabılarla tamamlayarak bu sezon güçlü ve kendinden emin kadınlar görmek istediğini aşikar etti.

Modanın vakur hali
Kadınlar daha genç görünmek için ellerinden geleni yaparken moda tasarımcıları onlara her yaşın ayrı bir güzelliği olduğunu hatırlatmak ister gibi. Döpiyesler, diz altı kalem etekler, tüvit ceketler, dantelli bluzlar, kemik çerçeveli gözlükler, eldivenler ve ince çoraplar, bu sezon modanın olgunlaştığının habercisi.
Fransızların Madam Jolie’sinden aldığı ilhamla Christian Dior koleksiyonunu hazırlayan John Galliano, koket ve hanım hanımcık kadınları kutsadı. Dior’un vişne kırmızısı döpiyesini, podyumda görüldüğü gibi aynı renkte eldiven, şapka, çanta ve ayakkabıyla tamamlamak yerine siyah maskülen ayakkabılar ve portföy çanta ikilisiyle birlikte giymeyi tercih edin.
Koleksiyonunu dantele adayan Muiccia Prada, “Feminen ve güçlü olmasına rağmen seksi olmayan kıyafetler tasarlamak istedim” diyor. Prada’nın öncülüğünde dantel sezonun en gözde dokusu haline geliyor. Diane von Furstenberg, sezonun en feminen koleksiyonlarından birini yarattı. ‘Foreign Affair’ adını verdiği şovu, 40’lı yılların Berlin, Şangay ve Manhattan’ının izlerini taşıyordu. Koleksiyonun en dikkat çekici öğeleri, şapkalar ve göğsün altında kullanılan ince kemerler oluyor. Phillip Lim, diz altı etekler, büyükanne hırkaları ve drapeli saten elbiselerle olgun kadınlara reverans yaptı. Michael Kors, Hitchcock filmlerinden fırlamış gibi görünen modelleri podyuma yolladığında verdiği mesaj açıktı: “Olgun ve ağırbaşlı kadınların şerefine!” Kors imzalı kaşmir kazaklar, kum saati silüetler yaratan elbiseler, vizon etoller ve tüvit ceketlerle Kim Novak’ı anıyoruz.

Neo bohem
Sezonun bohem tarzı, hippilerin stil kodunun vazgeçilmez parçalarının sofistike ve modern yorumlarından oluşuyor. Püsküller, saçaklar, İspanyol paça pantolonlar, çiçekli elbiseler ve erkek arkadaşınızın gardırobundan çalınmış izlenimi veren ceketlerle Bohemya Cumhuriyeti’ne girebilirsiniz.
Anna Sui ve Gucci koleksiyonları bohem şıklığın en çarpıcı örnekleriyle dolu. Frida Gianni, “1920’lerden itibaren her dönemin bohem yanını inceledim. Bu uzun yolculuk beni 70’li yılların hippilerine kadar getirdi” diyerek özetliyor koleksiyonundaki bohem etkisini. Gianni, etnik desenli elbiseleri zincir kemerler ve bilekte biten botlarla tamamlayarak neo bohem bir tarz yaratmayı başarıyor.
Anna Sui’nin hippilere atıfta bulunduğu koleksiyonun en dikkat çekici unsurlarından biri kocaman çiçeklerle süslü saç bantları. Hippi tarzının yanı sıra Kızılderililer ve Gustav Klimt’den ilham alan tasarımcı, yine renkli ve eğlenceli tasarımlarla karşımızda. Etnik motiflerle süslü elbiselerin altına giyilen desenli opak çoraplar, sezonun en çok arzulananları olma özelliğine sahip.
Paul&Joe, püskül detaylı botlar, panço görünümlü mini elbiseler ve dökümlü pantolonlarla 70’leri hatırlıyor.

İngiliz mirası
Tasarımcılar, İngiliz Kraliyet Ailesi’nin mirasına sadık kalarak ekoseyi baş tacı ettiler. Yeni sezonda ekose söz konusu olduğunda ‘Az daha fazladır’ felsefesini unutulması gerekiyor. Zira, tasarımcılar tüm ekose desenli kıyafetleri bir arada giymemizde beis görmüyorlar.
Dolce&Gabbana ve D&G markalarının tasarımcılarından Stefano Gabbana, “İlhamımızı ‘The Queen’ filminden ve kraliçenin özel hayatındaki görüntüsünden aldık. Modellerin kafasındaki eşarplar, kraliçenin sofistike tarzının bir yansımasıydı”
diyor. D&G koleksiyonunda ekoseli diz altı etekler, ekoseli gömlekler veya ceketlerle tamamlanıyor. Daha sakin bir görünüm için düz renklerde twin set’ler tercih edilebilir.
Triko kraliçesi Sonia Rykiel, yine eğlenceli tasarımlarla karşımıza çıkıyor. Rykiel’den başka kim ekoseli parçaları leopar desenli botlarla kombinleyebilir ki? İngiliz modasının egzantrik tasarımcısı Vivienne Westwood, ekose desenli tasarımlarıyla her zaman olduğu gibi punk akımına ve sokak modasına selam gönderiyor.


Unique Kış'08

No comments:

Post a Comment