03/11/2009

Less vs. MORE

Bir partide fotoğrafladığım bu dövme, dövme konseptine mesafeli durmama rağmen beni bile etkiledi. 'Less is more' felsefesini düşünüyorum şimdi. Genellikle ayaklı renk kartelası gibi gezdiğim için 'az' olmayı başaramıyorum. Baştan ayağa siyahlara bürünmek fikri beni ürkütüyor. En ağırbaşlı siyah elbiseyi bile küçük bir detayla kendime çeviriyorum. Ancak, 'az' olma halini başaranlara saygı duyuyorum. Çevremde bunu kotaran iki arkadaşım var. Biri, İsveçli tipine yaraşır siyah dökümlü pantolonları, beyaz gömlekleri ve Oxford ayakkabılarıyla 'az' tarzlılar listemde. Diğeriyse, ipek pantolonlarını, atletler ve boyfriend ceketleriyle birlikte giyerken gece-gündüz clutch bag'le gezmesiyle hayranlığımı topluyor. Biraz androjen ve su katılmamış minimal.

No comments:

Post a Comment