İş hayatında başarıyı yakalayan
kadınlar için modanın sadece giyinmekten ibaret olduğunu düşünüyorsanız
yanılıyorsunuz. Londra’da açılan bir sergi; moda, kadınlar ve güç ilişkisini
sorguluyor.
Giysiler konuşurlar. Dile gelip,
giyinip kuşanana dair her şeyi ifşa etmezler ama kişinin kimliğini görsel yolla
deşifre ederler. Seçilen her kıyafetin karşınızdakine mesajlar taşıması da
bundan. Floral desenli fırfırlı bir gömleğin anlattıklarıyla, jilet gibi bir
takım elbisenin dillendirdikleri aynı değil. Giysilerin iletişim gücü iş
hayatında daha da artıyor. 80’li yılların kocaman vatkalı ceketlerinin, erkek
hakimiyetindeki iş dünyasında varolmaya çalışan kadınların silahı olduğunu
unutabilir miyiz? Neyse ki kadınlar ve moda o günlerden bu yana epey yol aldı.
En azından artık vatkalarını zırh gibi kuşanmıyorlar!
Güçlü kadınların geçit töreni
Londra’da bulunan Design Museum’daki
“Women Fashion Power” sergisi, moda, politika, finans ve sanat gibi farklı
alanlarda söz sahibi üst düzey yöneticilerin modayla ilişkilerine bakarken
modanın son 150 yıllık sürecini ele alıyor. Üç bölümden oluşan sergi, gelmiş
geçmiş en etkili giyinen 16 kadının fotoğraflarıyla başlıyor. Eşinin ölümünden
sonra otorite sağlamak için erkek giyiminden kodlar kullanan Mısır firavunu
Hatşepsut ve Hillary Clinton burada. 150 yıllık moda tarihçesi bölümündeyse,
korseden kurtuluştan pantolon giyiminin yaygınlaşmasına kadın modasındaki
devrimler anlatılıyor. Son bölümdeyse günümüzün güçlü kadınlarının kıyafetleri,
onların modaya dair görüşleriyle birlikte sergileniyor.
Bu güçlü kadınlar arasında
Net-a-Porter’nin kurucusu Natalie Massenet, moda tasarımcısı Vivienne Westwood
ve top model Naomi Campbell var. Bu isimler modayla özdeşleşmiş oldukları için
onlara rastlamak şaşırtıcı değil tabi. Ancak Paris’in ilk kadın belediye
başkanı Anne Hidalgo, Kazak finans grubu BATT’ın Başkanı Alfiya Kuanysheva ve
İngiliz haber spikeri Kirsty Wark kuşkusuz serginin sürpriz katılımcılarından.
Kariyerleriyle öne çıkan kadınların moda gibi “hafif” bir konuyla ilgili fikir
beyan etmelerini bekler miydiniz? Mesela, Morgan Stanley’nin Asya Pasifik
Başkanı Wei Sun Christianson’a kulak verelim: “Erkeklerin dünyasında çalışmama
rağmen uyum göstermek için feminenliğimi bastırmamaya karar verdim.” Bir yanda
feminenlik kutlanırken, diğer yanda rahatlığa paye veriliyor. İngiliz hayır
kurumu Kids Company’nin kurucusu ve yöneticisi Camila Batmanghelidjh, yönetim
kurulu toplantılarına ayağında Crocs’larıyla katılıyor ve “Eğer etkilemek için
giyinirseniz çok etkileyici olmazsınız” fikrini savunuyor. Londra’nın ünlü
butiği Browns’un sahibi Joan Burstein da serginin öznelerinden. “Giydiklerim
sayesinde kendimi daha önemli hissettim mi? Asla. Giysilerimle kendimden emin
olmalıyım” sözleriyle modayla güç ilişkisine kendi yorumunu katıyor.
“Women Fashion Power” sergisini 26
Nisan 2015 tarihine kadar gezebilir ve modanın dönüştürücü gücü üzerine kafa
yorabilirsiniz.
*Vogue Türkiye Aralık sayısında yayınlanmıştır.