01/01/2015

Gösteriş tasarımcısı


Baş döndüren yükseklikteki topukları, renkli ve seksi detaylarıyla Brian Atwood tasarımı ayakkabılar birer estetik harikası. Yükseklik korkunuzu yenmek için geçerli bir sebebiniz var.


Brian Atwood sıkı bir Instagram ve Twitter kullanıcısı. Kişisel olarak ilgilenmediğinde takipçilerinin bunu hissettiklerine inandığı için sosyal medya hesaplarıyla ağırlıklı olarak kendisi alâkadar oluyor. Yazdığı cümlelerin sonuna ünlem koymayı seviyor. Üstelik tek bir ünlemin yeterli vurgu yapmadığını düşünüyor olmalı ki çoğunlukla üç tane birden kullanıyor. Ben de tasarladığı ayakkabıları bir noktalama işaretiyle anlatacak olsam kesinlikle ünlemi seçerdim. Zira topuklular söz konusu olduğunda lügatında “makul” kelimesine yer vermeyen bir tasarımcıyla karşı karşıyayım. “Göz kamaştırıcı, seksi ve çılgınca yüksek topuklu ayakkabıları seviyorum ve daima seveceğim” diyor.
Atwood, tıpkı tasarladığı ayakkabılar gibi bir ortama adım attığında anında fark edilebilecek bir duruşa sahip. Karizmatik, kendinden emin ve dikkat çekici. Sanat ve mimarlık eğitiminin ardından New York’ta bulunan Fashion Institute of Technology’de moda tasarımı okurken modellik yapmaya başlaması şaşırtıcı değil. Beş yıl podyumları arşınladıktan sonra 1996 yılında Gianni Versace’nin tasarım ekibine katılan ilk Amerikalı tasarımcı oldu. Markanın yükseliş devrindeki yıllarda orada çalışmanın ona neler kattığını merak ediyorum. “Versace modaevi hayal bile edemeyeceğim kadar iyi bir okuldu. İnandığım şeylerden asla taviz vermemem gerektiğini Gianni Versace’den öğrendim. Yaptıklarımı herkesin beğenmesini beklememeyi de” sözleriyle anlatıyor. Herkes beğenmiyor olabilir ama Atwood’un tasarımlarını giyen ünlü isimlerin listesi bir hayli kabarık. Anne Hathaway, Jennifer Lawrence, Cameron Diaz, Rachel Zoe, Madonna, Miley Cyrus, Lady Gaga ve Jennifer Lopez bunlardan sadece birkaçı. Henüz tasarladığı ayakkabılarla yürümemiş bir ünlüyü paylaşmasını istediğimde hınzır bir gülümsemeyle “Kate Middleton’ın ayakkabı konusunda biraz tavsiyeye ihtiyacı var” diyor.


Ayakkabıların inşası
Atwood, bebeklerine elbise diken tasarımcılardan olmasa da gençlik yıllarında dikiş dikmeyi öğrendiğini söylüyor. “17-18 yaşımdayken diktiğim kıyafetlerle evde defileler yapardım. Modellerim kimler miydi? Kız kardeşlerim ve arkadaşlarım.” Ailesindeki kadınlar ve özellikle annesi modaya olan tutkusunun şekillenmesinde rol oynamışlar. Annesinin her gün hazırlanıp evden çıkışını izlediği günler hâlâ hatırında.
Gianni Versace sayesinde tanıştığı kıyafet tasarımı alanından ayakkabıya geçişini anlatırken o günleri yeniden yaşıyormuş gibi görünüyor. “Kıyafet tasarlarken her zaman ayakkabı çizimleri yapardım. 90’larda ayakkabılar bugünkü kadar önemli değildi. Versace’nin ayakkabı ve aksesuar bölümünün baş tasarımcısı olduğumda sadece sevdiğim alana odaklanmaya başladım. 2001’de kendi markamı kurarken Donatella Versace’den izin aldım. İstifa edeceğimi düşündü ama ben beş yıl süresince iki işi bir arada yürüttüm. Versace ailesi İtalyan ailem gibi.”
Versace formasyonu, Atwood’un şaşaalı tasarımlarında kendini gösteriyor. Estetikle rahatlık arasında bir seçim yapmasını istediğimde tereddütsüz “Estetik” diyor. “Erkeklerin kafalarını çevirip bakmalarını, kadınların da ‘Ayakkabıların ne kadar güzel’ demelerini istiyorsunuz.” Bunun için biraz acı çekmeyi göze almaz mısınız?

*Vogue Türkiye Aralık sayısında yayınlandı.

No comments:

Post a Comment