22/02/2010

Be mine and I'll be yours


Yine desenler tarafından hipnotize edildim. Bu kez art deco mimarisi ilhamlı olanlara teslimim. Daha önce de bu blogta kendisinden söz edilmiş olan Holly Fulton'un elleri ve gözleri dert görmesin!


Konu mimariden açılmışken, bir başka genç İngiliz tasarımcıyı daha takdim etmem gerekiyor. Zira kendisiyle 2006'da Notting Hill'deki Starbucks'ta yaptığım röportajda şöyle buyurmuştu:
"Bir mimar, pencerelerini farklı tasarlayarak binayı ilgi çekici hale getirebilir. Bense ayakkabıların topuklarını sıra dışı tasarlayarak farklılık yaratmaya çalışıyorum. Tasarımlarımda keskin hatlar kullanmayı seviyorum. Bu da ayakkabı tasarımıyla mimari arasında kurduğum ilişkiden kaynaklanıyor."
Nicholas Kirkwood'un yukarıdaki mimari şaheserini, Holly Fulton'un ipek gömleğiyle birlikte giyip, bu ikiliyi skin tight bir pantolonla tamamlamışmışım. Meğer ben pantolon da giyermişim! Benim olmuşlar; ben de onların.

No comments:

Post a Comment