İki günlüğüne misafir olduğum Londra'da, hava kürklü ve leoparlıydı. Öyle ki, kürk-leopar-leopar desenli kürk üçlüsünden birine sahip değilseniz Londra sokakları size iyi ev sahipliği yapmayabilirdi. Bu yüzden ben de kürk desenli leopar (yo hayır, leopar desenli kürk) edindim kendime. Başka neler yaptım?
Selfridges'ın yenilenen ayakkabı vahasında aklımın bir kısmını bıraktım.
The Museum of Everything'de gözlerimi sevindirdim.
Peter Blake'in dünyasının zenginliğiyle afalladım.
Topshop, H&M ve Urban Outfitters'ı tavaf ettim.
Magma'da dergi ve kitap karıştırıcılığı yaptım.
Nike'ın ilkbahar-yaz 2011 koleksiyonunu gördüm.
Yürüdüm, yürüdüm, yürüdüm...
Baktım gördüm, gördükçe daha çok baktım...
No comments:
Post a Comment