04/08/2007

Moss alfabesi

Dersimiz dilbilgisi. Konumuz Moss alfabesi. Alfabeyi sökenlerin yakasına birer kırmızı kurdele takacağım dersin sonunda. Yıldızlı pekiyilerinizi de Kate Moss’tan alacaksınız. Evet, yanlış duymadınız. Yıllardır dergi sayfalarındaki en cool bakışların sahibi, stil ikonu, kült model Kate Moss. Onun alfabesinin yolu moda dünyasından geçiyor. Moss alfabesini sökmek moda dilini konuşmaya başlamak demek. Herkes Kate Moss’un konuştuğu moda dilini konuşmak istiyor ama nafile. Onun moda dili Moss alfabesi sökülmeden konuşulamaz! Alfabeyi öğrenmeye başlamadan önce zaman kapsülüne binip gençlik ateşi, pop art ve büyük kültürel değişimlerin zamanına, 1960’lara geri dönmemiz gerekiyor. Hazır mısınız?
Yıl 1966. Leslie Hornby, nam-ı diğer Twiggy oğlan çocuklarını andıran görüntüsüyle moda dünyasını kasıp kavuruyor. Modacı Mary Quant’ın öncüsü olduğu mod akımı Twiggy’e altın çağını yaşatıyor. Mini eteği icat eden Quant’ın yarattığı kıyafetler tam da Twiggy’nin çıta vücuduna göre. Ürkek bakışlı, kırılgan görünümlü Twiggy bir anda tüm dünyanın sevgilisi oluveriyor. Ümidin, iyimserliğin ve gençliğin sesi Twiggy moda dergilerinin kapaklarında gençliğin zaferini kutluyor adeta. Artık kızlar anneleri gibi görünmek istemiyor. Genç kızların yeni idolü Twiggy. Hepsi onun kadar zayıf olmak, onun giydiği kıyafetleri giymek istiyor. Asık yüzlü renkler, hanım hanımcık kıyafetler sevilmiyor artık. Dünya, mod akımının op ve pop art ilhamlı kıyafetleri ve parlak renkleriyle, fosforlu kalemle boyanmış gibi pırıl pırıl parlıyor. Mary Quant ve Twiggy el ele vermiş rengarenk bir dünya yaratıyorlar. 60’ların enerjisini yansıtan bu ünlü modacı ve onun “Mod Kraliçesi”yle tanıştığınıza göre yolculuğumuza devam etmenin vakti geldi.
Zaman kapsülümüze binip 1990’lara doğru yol alırken Twiggy ve Mary Quant bizleri uğurluyor. Yanlarından ayrılırken Twiggy kulağıma fısıldıyor: “Tacımı Kate Moss’a devrettim. 90’ların Twiggy’sine benden selam söyle.” 90’lara doğru yol alıyoruz hızla. Şimdi sizi Moss alfabesinin yaratıcısıyla tanıştıracağım.
90’ların Twiggy’si
90’larda Calvin Klein reklamlarında boy gösterdiğinde tüm dünya Kate Moss’un mesafeli bakışlarıyla karşılaştı. Dickens’ın “Büyük Umutlar”ındaki Estella’ya benzetirim ben onu. Estella gibi mağrur, ukala ve kendinden emin bir havası vardır.
Estella’nın Pip’e çektirdiği acıları küçük Kate de çocukluk aşkına çektirmiş midir acaba?
Twiggy’nin varisi, 14 yaşında JFK Havaalanı’nda keşfedildi. 16’sında John Galliano defilesinin “lolita”sıydı. Tüm gözler küçük kız çocuğu görünümlü Kate’e çevrildi ve Kate bir anda tüm dünyanın gözbebeği oldu. “Beni ne kadar görünür hale getirirlerse, ben o kadar görünmez olacağım” diyen asi kız Kate, umursamaz tavırlarıyla herkesi şaşkına çevirdi. Moda dünyası böylesi fütursuz ve cüretkar bir kızla ilk kez karşılaşıyordu. Eleştiri okları ortaya çıkmakta gecikmedi tabi. Eleştiri oklarını itinayla bileyenler hızla Kate’e doğru fırlatmaya başladı. Zayıf görüntüsünün anoreksia’nın yaygınlaşmasına neden olduğu söylendi. “Heroin chic” görüntüsünün yaratıcısı olmakla suçlandı. Kırılgan kız çocuğu, zırhı sayesinde yara almadı bu oklardan. Eleştirilere yine ona yaraşır bir cevap verdi: “Artık sadece anoreksia olmakla değil akciğer kanseri olmakla da suçlanıyorum.” Aldığı her ok onu daha da başarılı olmaya itti. Soğuk ve mesafeli bakışlarıyla dünyaca ünlü modacıların ve fotoğrafçıların vazgeçilmezi oldu.
“Nedir Kate’in alamet-i farikası?” diyecek olursanız, “Bakışlarıdır” derim. Her moda çekiminde bir başka Kate çıkar karşımıza. Her bakışı başka bir kişiliğini ortaya çıkarır Kate’in. Kimi zaman seksi bir kadın, kimi zaman küçük bir kız çocuğu, kimi zaman da erkeksi tavırlı bir kadın oluverir. Alman fotoğrafçı Inez van Lamsweerde “Kate, vücut ölçüleri ve tavırları bakımından herkesten farklıdır. O, neslimizin ilham perisi” demiştir Kate için.
Moda Dili
Trendleri takip etmeyen tarzıyla Kate Moss “Moss”ca bir moda dili konuşuyor. Cüretkar tavrı giyim tarzına da yansıyan stil ikonunun bir sonraki adımının ne olacağını kestirmek çok zor. Zaten bunun için Kate her zaman “ilk”lerin yaratıcısı olarak anılıyor. Kadınların Hermes Birkin çılgınlığını başlatan o. Londra sokaklarında beyaz Hermes Birkin çantasıyla boy gösterdiği günden bu yana çantaya sahip olmak isteyenlerin oluşturduğu uzun bir bekleme listesi var. Hantal ve komik görünümlü Ugg botlar Kate’in ayağında görüldükten sonra geçtiğimiz kışın en etkili trendi oldu. Şifon elbiselerin altına kovboy çizmeleri giyen de o, kıyafetlerini kocaman kemerlerle tamamlayan da. Moss dilinin en sevdiği şeylerden biri işte bu stil oyunları. Bu yüzden Kate her daim değişen kendine özgü tarzıyla karşımıza çıkıyor. Hayatının geri kalanında kıyafetlerini giymek isteyeceği üç modacı var Kate’in: Alexander McQueen, John Galliano ve Stella McCartney.
Nev-i şahsına münhasır bir tarz Kate Moss’unki. Moss alfabesini söktüyseniz eğer bu tarza bir adım yaklaşmış sayılırsınız. Biraz dikkatli bakarsanız bundan böyle Kate Moss’un dergi sayfalarından size göz kırptığını göreceksiniz. Bu da mükafatınız işte!

Kate’in Alfabesi
Alexander McQueen: Yaratığı fantastik kıyafetlerle Kate’in vazgeçemediği modacılardan biri Alexander McQueen. McQueen 2000 yazında dokümanter film yapımcısı George Forsyth ile İbiza’da Kate’in yatında evlendiğinde nedimesi Kate olmuştu. McQueen-Moss ikilisi her şeyden önce çok iyi iki dost. İkisi de moda dünyasını şaşırtmayı seviyor.
Birkin çanta: Kadınların sahip olmak için birbirleriyle yarıştığı, şarkıcı Jane Birkin’e ithaf edilmiş olan kült çantayı ilk keşfedenlerden Kate. Sex&the City’nin bir bölümüne konu olan çanta için dizinin çılgın halkla ilişkiler uzmanı Samantha Jones şöyle demişti: “Bu çanta ‘Başardın’ diye bağırıyor.”
Calvin Klein: 90’larda Calvin Klein’ın reklamlarında soğuk bakışlarıyla karşılaştık Kate’in. O günden bu yana ne moda dünyası, ne de biz vazgeçemedik ondan. Calvin Klein jeanleri ve CK yazılı iç çamaşırlarını onun sayesinde sevdik. Aranızda Calvin Klein One kullanmayan var mı?
F. Scott Fitzgerald: Kate’in en sevdiği yazar. Ona olan sevgisini düzenlediği 30. yaş günü partisinin temasını yazarın romanındaki gibi “Güzel ve Lanetli” olarak belirleyerek gösterdi. Kate tıpkı kitaptaki gibi 1920’li yıllardaki New York sosyetesinin kıyafet ve makyajıyla gecenin yıldızıydı.
John Galliano: Kate, 16 yaşında Galliano’nun defilesinde yer aldığından bu yana modacının gözdesi olmayı sürdürüyor. Kate’den başka kim Dior’un 2002 sonbahar koleksiyonun ilham kaynağı olmayı başarabilir?
Lila Grace: Kate’in 2 yaşındaki sevgilisi, kızı Lila Grace.
Mert Alaş-Marcus Piggot: Beymen reklamlarında arz-ı endam eden Kate’in çekimlerini gerçekleştiren müthiş ikili. Vogue, Pop ve W dergileri için her seferinde bambaşka Kate’ler yaratan yine bu ikili oldu.
Narciso Rodriguez: Bir zamanlar büyük aşkı Johnny Depp’le katıldığı Cannes Film Festivali’nde giydiği gri Narciso Rodriguez elbisesini kim unutabilir ki?
Pete Doherty: Kate’in son aşkı rockçı Pete Doherty. Pete’in uyuşturucu bağımlısı olması çiftin mutluluğunu gölgeleyemiyor. Başına buyruk Kate her an Pete ile evlenip hepimizi şaşkına çevirebilir.
Stella McCartney: Paul McCartney’nin moda dünyasında harikalar yaratan kızı Kate’in hem en yakın arkadaşı, hem de en beğendiği modacılardan biri.
The White Stripes: Grubun “I Just Don’t Know What to Do With Myself” şarkısının klibinde Kate’i izleyenler ona bir kez daha hayran oldu. Klip bittiğinde söylenecek tek şey kaldı bizlere: “Bu yaşta bu güzellik inanılmaz.”
Vintage: Moss alfabesinin vazgeçilmezi. Kate’in giyim tarzının tarifi: 2 ölçü vintage, 1 ölçü tasarım kıyafetler, bolca zevk. Bunların üçünü mixere atıp iyice karıştıran Kate tadından yenmez nefis bir görüntü sunuyor bizlere.

No comments:

Post a Comment