İstanbul Fashion Days'e, çalıştığım okulun standında oturup dergi karıştırmak suretiyle iştirak edebildim. Moda şovlarına girip front row'da oturamadım. Kendi kendime, "Müsterih ol. London Fashion Week'ten mahrum kalmadın ya" dedim. Oturduğum yerden, topuklularının üzerinde yürüyemeyen kadınları, tekstil firmalarının takım elbiseli kalantor sahiplerini, çok "ünlü" olduklarını sandıklarından Taşkışla binasının içinde bile güneş gözlükleriyle gezen moda insanlarını ve bizimkilere stil dersleri vermelerini temenni ettiğim uluslararası basın mensuplarını gördüm. Bir moda şehri olabilmek için daha kilometrelerce yol kat etmemiz gerektiği kanaatindeyim.
Saatler boyunca aynı yerde oturmaktan o kadar sıkıldım ki sonunda Sartorialist'liğe soyunmaya karar verdim.
Sezonun en yaygın trendlerinden biri olan tulumu, en kendine özgü şekilde yorumlayan L'appart PR basın ilişkilerinden Caroline Bonnet
Moda günlerini cool festival kılığıyla izleyen Fashion TV yönetmeni Leila Jensen
Modern day dandy* Daniel Stork
*Charles Baudelaire, "These beings have no other status but that of cultivating the idea of beauty in their own persons, of satisfying their passions, of feeling and thinking" diyerek açıklar kelimenin anlamını. Oscar Wilde, Victoria Çağı ahlakına karşı çıkarak, George Beau Brummel'in öncülüğünü yaptığı, ardından Fransız ozanlarının, özellikle de Baudelaire'in takipçisi olduğu Dandizm'i meşrulaştıran zat oldu.