Kadınların ayakkabı obsesyonu bu aksesuarları birer fetiş objesine dönüştürdü. Hotiç markası için tasarım yapmanın yanı sıra kendi markasını da yaratan Ahmet Baytar'la ayakkabıların dünyasına yakından bakıyoruz.
Kendi markan için tasarladığın ayakkabılar üretim bandının üzerinden geçip sayıları katlanarak alıcısıyla buluşmuyor. Bu üretim şeklinin tasarıma çok değer kattığını düşünüyorum. Nasıl karar verdin seri üretimden kaçmaya?
Seri üretimin, tüketicisini şık gösterme kaygısından çok, talebi karşılama kaygısı olduğundan hızlı ve standart olması gerekiyor. Bu tarz üretim yapan bir firmada çalıştığınızda, size bu firmanın gözlükleri takılıyor. İster istemez çizginiz gitgide çalıştığınız firmanın kimliğiyle örütüşüyor. Kendi stilinizi yansıtmanız imkansız hale geliyor. Benim stilim, seri üretimin standartlığından kaçmaya yönelik olduğu için bağımsız bir marka oluşturmaya karar verdim.
Sence bir kadının ayağını en güzel gösterecek ayakkabı modeli hangisi?
Burna doğru hafif sivrilen bir formla 80’li yılların kalıplarına gönderme yapan, ayak parmaklarının başladığı noktadaki çizgileri gösterek kadar düşük yüzlü, 17 pont yüksekliğinde yılan derisi bir ayakkabı.
Son birkaç yıldır ayakkabılar çantaları tahtından etti. ‘It bag’ furyası yerini ‘it shoes’a bıraktı. Ayakkabı tasarımları da aklın sınırlarını zorlamaya başladı. Kadınların üzerinde yürümesini imkansız kılacak yükseklikteki topuklar yaygınlaştı. Tasarımların fonksiyonellikten uzaklaşıp daha gösterişli ve sıradışı bir hal almasını neye bağlıyorsun?
Günümüzde üretim yöntemlerinin değişmesi tasarımcıların hayal dünyalarını genişletiyor ve böylece ortaya birbirinden abartılı tasarımlar çıkabiliyor. Artık topuklu ayakkkabı bir statu göstergesi haline geldi. Yükselme duygusu da zaten kişinin kendini girdiği ortamda belirginleştirmek istemesiyle ilgili.
Aksesuarsız moda neye benzer sence?
Bulunduğu ülkenin lisanını hiç bilmeyen bir yabancıya. Giyinmeyi bir lisan, kıyafet ve aksesuarları da onu oluşturan kelimeler ve tamlamalar bütünü olarak görüyorum. Kelime hazneniz ne kadar genişse kendinizi o kadar iyi ifade edersiniz.
www.ahmetbaytar.com
No comments:
Post a Comment