04/03/2009

The Mad Hatter

Benim gibi zaman makinesine binip kadınların sokağa şapkasız çıkmadığı yıllara geri gitmek isteyenlerden misiniz? O halde doğru Londra’nın yolunu tutuyoruz. South Kensington metrosundan çıkıp 5 dakikalık yürüyüşle Victoria&Albert Museum’a varıyoruz. Mimarisine ve bahçesine her gidişimizde bir kez daha aşık olduğumuz V&A’in konusunu içimize çekiyoruz. “Ne kadar da Londra kokuyor burası” diyoruz.

Anna Piaggi'nin 3 yıl önce gerçekleştirilen ‘Fashion-ology’ sergisinin görüntülerini hafızamızın en nadide köşesinde saklarken, ‘Hats: An Anthology by Stephen Jones’ sergisinin büyülü manzaralarını da davet ediyoruz içeriye. Ne de olsa Anna Piaggi’nin sergi afişinde kafasını süsleyen şapka Stephen Jones imzası taşıyordu. Zaten Piaggi demek şapka demektir, dahası Stephen Jones şapkaları demektir. Gezintimize başlarken bu serginin ilham kaynağının, 1971'de V&A’deki ilk moda sergisi ‘Fashion: An Anthology’nin açılmasına önayak olan moda fotoğrafçısı Cecil Beaton olduğunu öğreniyoruz.

Antik Mısır’dan bir şapkadan Giles Deacon’ın ilkbahar-yaz 2009 defilesinde gördüğümüz Pac Man şapkasına kadar 300’den fazla modelle karşılaşmak bizi sarhoş ediyor. Comme des Garçons, Marc Jacobs, Gareth Pugh ve Christian Dior defilelerindeki şaheser şapkalar da buradaymış! Cecil Beaton’ın ‘My Fair Lady’ için tasarladığı iki şapka, Ava Gardner’ın Balmain şapkası ve Marlene Dietrich’in beresi... Her birini saatlerce seyretmek ve hayallere dalmak istiyoruz müsadenizle.
Yolcuğumda bana eşlik edemeyenlere sanal sergi turu fırsatı sunmayı bir borç bilirim:
http://www.showstudio.com/project/hatsoff.
'Hats, an Anthology by Stephen Jones', 31 Mayıs'a kadar V&A'de!

No comments:

Post a Comment