Sanatçı Julie Verhoeven'ın Mulberry için tasarladığı bu çanta beni elimden tutup çocukluğuma geri götürdü. Hayatın, anneannemlerin evinin arka bahçesindeki parkta oyun oynamaktan ibaret olduğu günlere. Çocukluğumdan beri değişmeyen özelliklerimden bir tanesi dondurma yediğimde 32 dişimin birden ortaya çıkıvermesi. (see below) Bildiniz, dondurmaya bayılıyorum!
Çocukluğuma ve anneannemlerin evine dair anımsadığım en canlı renklere sahip hatıralardan birini gelişini çaldığı müzikten anladığım Amerikan dondurmacısının minibüsü oluşturuyor. Bir de salondaki koltuğa kurulup şekerli yoğurt yediğim sahne geliyor gözümün önüne. Çocukluk denen şey, ağzımda çilek kokulu ve tatlı bir lezzet bırakıyor.
Hatıralarımı hafızamın odacıklarından dışarı çıkaran Julie Verhoeven ve Mulberry'ye şükranlarımı sunuyorum!
ben de yoğurda şeker katıp yemeyi dedemden öğrenmiştim :)) nasıl güzel bir lezzettir... julie verhoeven'ın bu tasarımı da cidden şahaneymiş. post için teşekkürler :)
ReplyDeletebirbirini hiç tanımayan insanların yollarının bu şekilde teğet geçmesi ne hoş bir tesadüftür :)
ReplyDelete